İran Devleti ve Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi Hakkında Bilinmeyen Gerçekler

İran, Orta Doğu’nun en güçlü ülkelerinden biri olarak hem bölgesel hem de uluslararası politikada önemli bir yere sahiptir. Ancak İran’ın lideri olan Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, halkı ve dış dünyayı etkileyen karanlık bir geçmişe sahiptir. 1960 yılında Meşhed’de doğan Reisi, İran’ın İslam Devrimi sonrası en etkili isimlerinden biri olmuştur. İslam Devrimi sırasında, genç yaşında devrimi destekleyen yargı mensubu olarak kariyerine başlamış ve devrimin ardından birçok yüksek yargı görevine getirilmiştir.

Reisi, İran yargısında kritik rollerde bulunmuş ve özellikle 1988’deki toplu idamlar sırasında aldığı kararlardan dolayı uluslararası insan hakları örgütleri tarafından sert şekilde eleştirilmiştir. O dönemde, İran rejimi muhalifleri ortadan kaldırmak için binlerce siyasi mahkûmu idam etti. Reisi, bu olaylarda “ölüm komisyonları”nın bir üyesi olarak görev yapmıştır. Bu durum, Reisi’nin adıyla özdeşleşmiş karanlık bir leke olarak kalmaya devam etmektedir.

Reisi’nin siyasi yükselişi, yargı reformları ve adalet sistemi üzerindeki etkileri ile devam etti. İran’da reform yanlıları tarafından sert eleştirilen Reisi, muhafazakâr bir figür olarak bilinir. Cumhurbaşkanlığı öncesinde, Reisi, İran Yargı Erki Başkanı olarak görev yaptı ve bu dönemde birçok reform çalışmaları yürüttü. Ancak bu reformlar, çoğunlukla rejimin kontrolünü artırmaya yönelik sert tedbirler olarak görüldü.

Reisi’nin cumhurbaşkanlığı, İran’ın nükleer programı ve uluslararası yaptırımlar bağlamında büyük önem taşımaktadır. 2021’de cumhurbaşkanı olarak göreve gelmesi, İran’ın nükleer anlaşmalara bakışını da şekillendirdi. Reisi, Batı ile ilişkilerde daha sert bir duruş sergileyerek, ülkesinin nükleer programını savunmaya devam etti. Bu tutumu, İran’a karşı uygulanan yaptırımların hafifletilmesine yönelik müzakereleri de çıkmaza soktu.

Reisi’nin bilinmeyen bir yönü ise onun dini liderlikteki rolüdür. Ayetullah Ali Hamaney‘in en yakın müttefiklerinden biri olarak bilinen Reisi, Hamaney’in olası halefi olarak da görülmektedir. Bu durum, İran’da gelecekteki siyasi yapıyı şekillendirebilecek önemli bir faktördür. Reisi, aynı zamanda ülkenin İslam Devrimi’nin ilkelerine sıkı sıkıya bağlıdır ve bu doğrultuda yönetim anlayışını şekillendirmektedir.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu